Vizyon:

      Günümüz turizm ve tatil anlayışının aksine, Karadeniz’in henüz keşfedilmemiş, bakir topraklarında saklanan tarihi ve doğal güzelliklerin tüm gezginler ve maceraperestler tarafında keşfedilerek, daha çok doğa sever tarafından bilinmesini sağlamak. Bu ana fikir ile oluşan bilinç ve farkındalıkla daha büyük kitlelerin desteği ile bakir coğrafyanın teknolojiye ve ranta karşı korunmasını sağlamak. 

     Dünya hala çok büyük ve bizler onu kurtarabiliriz. 

Misyonumuz:

Metropol yaşamının stresi, teknolojinin yorgunluğu, pandemi, sosyal yaşam kuralları, insanı bencilleştiren ve yalnızlaştıran kalabalıklar, hatta insan doğasına aykırı kurgulanmış hayatlar…  5 yıldızlı otellerin iyi planlanmış koridorları, gürültülü restoranları, şezlong ve havlu kuyrukları, kalabalık havuzları, kısacası insan fıtratına aykırı kurgulanmış organizasyonlar, dinlendirmek yerine insanı daha çok yorar. Yağmuru hissetmek, yeşil vadilerin büyüsünde sarhoş olmak, yalçın zirvelerden sıvılaşan kar sularında yıkanmak, yıldızların altında uyumak, yeşilin kokusunu içine çekmek, GSM operatörününüz telefonunuza ulaşamaması, posta kutunuza düşemeyen e-mailler sizi dinlendirecek gerçeklerdir. 

 Doğa insanı eğitendir.

 Doğa insana öğretendir. 

 Doğa dayanışmadır. 

 Doğa mücadeledir.

 Doğa mutlu edendir.

 Doğa huzur verendir.

 Doğa annedir. 

 Doğa dosttur…

 Bu kavramlardan yola çıkarak, Karadeniz coğrafyasında hayatı öğrenmiş bizler, misafirlerimizin doğal kamp ortamlarında, huzuru tatmalarını sağlarken aynı zamanda, eğlenmeyi, macerayı ve adrenalini yaşamayı, dayanışma ve ekip çalışmasını yeniden öğrenmeyi, zoru başarmanın hazzını yaşatıyor, aslında ait olduğu yerin ona neler katabileceğini ve ona neden sahip çıkması gerektiğini hatırlatıyoruz.